uMtMu

http://www.gailgastfield.com/blake3.html
William Blake

http://www.gailgastfield.com/blake3.html
William Blake

http://www.gailgastfield.com/blake3.html
William Blake

Yaşar Kemal

Aldous Huxley

Montesquieu

Sana neden artık bu kadar güldüğünü ya da neden işlerin daha düzgün gittiğini soranlara söyleyeceğin basit bir sebebin olabilmek isterdim. Seni sevmek değil, beni sevmen değil, sadece bu

???

Henry Ford

Jean De La Bruyere

Mutsuzsan geçmişte,
Kaygılıysan gelecekte,
Huzurluysan "şu anda" yaşıyorsun demektir.

Lao Tzu

İnsanın kendini berbat hissetmesi, mutlu olup olmadığına önem verecek kadar boş zamanı olmasından ileri gelir.

George Bernard Shaw

???

Savunma planımızda büyük bir hedef belirlemişsek (bir düşman kolunu imha etmek vb.) büyük bir enerjiyle ve gücümüzün son zerresine kadar bu hedefi izlemeliyiz. Çoğu durumda, saldırgan, başka bir noktadan kendi amaçlarını izleyecektir. Örneğin, onun sağ kanadına saldırdığınızda, o da sol kanadında kesin üstünlük kazanacaktır. Sonuç olarak, düşmandan önce yavaşlarsak düşmandan daha az bir enerjiyle kendi amacımızı izlersek, düşman tümüyle üstünlük kazanırken, bizim kazancımız yarım olacaktır. Bu yüzden, düşman gücünün zirvesine ulaşacak ve zafer kazanacak, biz ise kısmen kazandığımız üstünlüklerimizi bile bırakmak zorunda kalacağız.

Carl von Clausewitz

Toni Morrison

Dr. Roopleen

Sık sık ahmak insanlarla, kötü patronlarla karşılaşacaksınız ve istediğiniz her şey de gerçekleşmeyecek. Bunu kabullenip kararlı ve dirençli olmanı gerekiyor. Ve bir başarı, küçük bile olsa yine de başarıdır.

Barack Obama

Google'ın ilk zamanlarıydı ve beni işe almak istediler. Burun kıvırarak, bu işin benim için yeterince iyi olmadığını söyledim. O zamanın CEO'su Eric Schmidt ise bana şöyle dedi: 'Size bir roketin içerisinde bir yer teklif ediyorum. Hangi koltuk diye soracağınıza, oturmanızı öneririm'.

Sheryl Sandberg

Kendinizi 50 yıl sonrasında hayal edin. Dönüp baktığınızda güzel anıları da hatırlayacaksınız, geçmiş pişmanlıkları da. Ama şu kesin; keşke daha çok gülseydim, daha çok kahkaha atsaydım, daha çok dans etseydim, daha çok teşekkür etseydim, sahip olduklarım için daha çok şükretseydim diyeceksiniz. 50 yıl sonraki halinize sorun; neyi farklı yapardım diye. İşte şimdi onu yapın.

Salman Khan

Dünya hayalperestlerle dolu. Birileri bir şeyleri hayal ederken başka birileri bu fikirleri hayata geçiriyor. Siz, hayata geçirenlerden olun. Gerçek tutkunuzun ne olduğunu bulmak yıllarınızı alabilir. Bununla vakit kaybetmek yerine, önünüzdeki fırsatları değerlendirin; bir şeyler yapıyor olun. Hiçbir şey hayal ettiğiniz mükemmellikte olmayacak zaten. Mükemmel iş, mükemmel hayat yoktur.

Shonda Rhimes

Akıl size verilmiş bir lütuftur; ama örneğin kibar olmak bir seçimdir. Ve bazen zor seçimler de yapmanız gerekebilir. Hayatınızın şeklini belirleyecek olan şey de bu seçimlerinizdir. 80 yaşınıza gelip de bir gün sessizlik içerisinde hayatınızın muhakemesini yaparken, gözünüzün önüne gelenlerin tamamı seçimleriniz olacak.

Jeff Bezos

Kendinden kuşku duymak kadar zararlı şey az vardır. Bu tutum sizi defansif ve pasif hale getirir. İnsanı tüketir; acımasızdır. Kendinize güven içerisinde yaptığınız işleri ve yaşadığınız anları bir hatırlayın; en yaratıcı olduğunuz anların bunlar olduğunu fark edersiniz. Ve gerçek potansiyeliniz de aslında odur.

Jennifer Lee

İnsanlar, özellikle de başarılı insanlar, başarılarının şansla ilişkilendirildiğini duymaktan hiç hoşlanmazlar. Sanki o başarı zaten kaçınılmazdı gibi davranırlar; ama hayatın minik oyunlarının büyük etkisini göz ardı ederler. Şans faktörü denen şey gerçektir; ve etkisi sandığınızdan büyüktür. Bunu kabul ederseniz, kendinizi burnu havada bir ukala olmaktan kurtarırsınız.

Michael Lewis

Benim işim, sizlere 2 saatliğine başka bir dünya yaratmak. Sizin işiniz ise, kendi dünyan/ızı yaratmak olsun. Bu canavarlar kendini çok değişik biçimlerde gösterir: Irkçılık, homofobi, etnik, sınıfsal, siyasi ve dini ayrımcılık. Hepsi de aynı şeydir; kocaman bir nefret bulutu. Nefret, "bize karşı onlar" mantığından doğar. Sizin dünyanızda, "hepimiz" olsun.

Stephen Spielberg

Harvard mezunu olduğunuzda herkesin sizden tek beklentisi başarıdır. Ben bu baskıyı çok tehlikeli buluyorum. Başarı, bembeyaz bir smokin giymeye benzer. İçinde harika hissedersiniz ama kirlenecek, bir şey dökülecek diye kıpırdayamazsınız - ve en sonunda kirlenir de. Yerlerde yuvarlanın, o smokini kirletin, düşün, kalkın. Başarısızlıklarınızdan çok şey öğrenirsiniz.

Conan O'Brien

Ben bunun için dünyaya gelmişim dediğiniz bir iş bulabildinizse eğer, aldığınız maaştan bağımsız olarak her yeni gün size lütuf gibidir. Peki o işi bulduğunuzu nasıl bilirsiniz? Bilmezsiniz, hissedersiniz. İş seçiminizde egonuz yerine, içgüdülerinize kulak verin. Hayatın her alanında, bir işi yapmak size doğru gelmiyorsa, onu yapmayın. Bu ders, sizi çokça pişmanlıktan kurtarır.

Oprah Winfrey

Bazı insanlar CV'ler gönderir ve sessizce oturup birileri arasın diye bekler. Bazıları ise yapı gereği bekleyemez; gider ve talep ederler. Siz de o insanlardan olmaya çalışın. Neden günlerce, haftalarca hiç tanımadığınız insanlar sizi arayacak mı, aramayacak mı diye endişe duyasınız? Çevrenizi devreye sokun ve atak olun.

Robert Krulwich

Eğer beni Reed'deyken okuldan atmasalardı, ben bu yola muhtemelen hiç girmeyecektim ve kişisel bilgisayarlar belki de bu yönde gelişmeyecekti. Gelecekte bizleri neyin beklediğini bilemeyiz. Buna dair öngörülerde bulunmak bizi bir yere vardırmaz. Ama geçmişimizle ilgili noktaları birleştirebiliriz. Siz bir şeye inanın. İçgüdünüz, kader, karma, hayat; farketmez. Bu yaklaşım beni hayatım boyunca yanıltmadı.

Steve Jobs

Geleceği, geçmiş gibi rijit ve değişemez bir şey gibi görmeye meylederiz, oysa ki gelecek hayli esnektir. Dünya, sandığımızdan çok daha esnek ve işlenebilir. Bize düşen, elimize çekici alıp onu şekillendirmeye başlamak.

Bono

Harry Potter'ı yayımlamadan önce işsiz kalmıştım, yeni boşanmıştım ve kıt kanaat geçinebiliyordum. Bu başarısızlık döneminden çıkmak da çok kolay olmadı. Ama bir noktada, olmadığım bir kişi gibi görünüp sevmediğim işlerin peşinde koşturmayı bıraktım ve tüm enerjimi, şu hayatta bana bir anlam ifade eden şeye yönelttim; kitabıma. Hayatın iniş çıkışları daima olur. Ama düşmekten korkarak yürürseniz, aslında pek de bir adım atmamış olursunuz.

J.K. Rowling

Ben de çoğu insan gibi gençliğimde başarıyı şöhret, para, pahalı arabalar gibi şeylerle tanımladım. Bugünkü bakışımsa oldukça farklı. Asıl başarı, ve sağlam durabildiğin bir hayat sürebilmek, seni olduğun gibi kabul etmeyen baskıların karşısında dik durabilmek, ve vicdanını asla kaybetmemektir. Yolunuzu sizin adınıza kimse çizememelidir.

Ellen DeGeneres

/Hayal gücü zaman zaman bazı şeyleri olduğundan çok daha zormuş gibi algılamanıza uol açabilir; ama onsuz da fazla bir şey başarmak mümkün değil. Bu nedenle, hayal gücü geniş olan insanların mutlaka cesareti de yüksek olmalıdır.

Asla teslim olmayın. Asla, asla, asla, asla. Büyük, küçük, önemli, önemsiz; içbir noktada teslim olmayın. Onur ve sağduyunun güce yenilmesine izi vermeyin.

Winston Churchill

Bu ıssızlık, bu sessizlik içinde, döne döne o karamsar düşüncelere gelip saplandı. Niye böyle bir hayat düşmüştü ona? Niçin Sarı-Özek'e çakılıp kalmıştı? Kara talihin yerden yere vurduğu o mutsuz aile de nereden düşmüştü Boranlı'ya? Bütün bunlar olmasa, daha rahat, daha güvenli yaşardı. Ama onun gönlü uslanmıyor ve hep imkansızı istiyordu.. Bir de şu azgın Karanar belası vardı başında. O da ayrı bir yük, feleğin ayrı bir sillesiydi onun için. Gerçekten şanssız bir adamdı. Şu dünyada rahat yoktu ona.
Gün olur asra bedel

İlham almak icin esrarli bir sigara yakti; Tebessumler Diyari, kusursuz bir marka.
Yüksek Şatodaki Adam

Yeterince hızlı davransa, siyah saçlı kızın işini bitirmiş olacaktı; ama tehlikenin büyüklüğü karşısında eyleme geçememişti. Gerilimli anlarda insanın bir dış düşmana karşı değil de, hep kendi bedenine karşı savaştığını fark ediyordu. Şimdi bile, içtiği cine karşın, midedeki buruntu doğru dürüst düşünmesini engelliyordu. Bunun destansı ya da trajik görünen tüm durumlar için de geçerli olduğunu anlıyordu şimdi. Uğruna savaştığınız davalar, savaş alanında, işkence odasında, batmakta olan bir gemide hep unutuluveriyordu, çünkü beden şişip büyüyerek tüm evreni kaplıyordu; korkudan çarpılmadığınız ya da acı içinde haykırmadığınız durumlarda bile, yaşam her an açlığa, soğuğa, uykusuzluğa, mide buruntusuna ya da diş ağrısına karşı verilen bir savaşımdı.

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
Sf 128

Sık sık kaçış hayalleri kurmaktan alamıyorlardı kendilerini. Talihleri yaver gidebilir ve kurdukları düzeni hayatlarının sonuna kadar sürdürebilirlerdi. Ya da Katharine ölebilir, onlar da bir yolunu bulup evlenebilirlerdi. Ya da birlikte canlarına kıyabilirlerdi. Ya da sırra kadem basıp kimsenin tanıyamayacağı bir kılığa bürünebilirler, proleter ağzıyla konuşmayı öğrenip bir fabrikada çalışmaya başlayabilir, arka sokaklardan birinde gözlerden uzak yaşayıp gidebilirlerdi. Ama ikisi de bunların hepsinin ne kadar saaçma olduğunun farkındaydı. Gerçekte hiçbir kaçış yoktu. Tek uygulanabilir yok olan intiharı ise akıllarının ucundan bile geçirmiyorlardı. Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakmamak gibi karşı konulmaz bir iç güdüydü.

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
Sf 181