uMtMu
Table of Contents
- 1. Yazılar
- 1.1. Acaba havanın açık ya da kapalı olması doğuştan kör insanları nasıl etkiliyor?
- 1.2. Reyhan güzel ottur
- 1.3. Yıldızlar
- 1.4. Budvada dizili sözler
- 1.5. Tren
- 1.6. İnsanların çok konuşması üzerine
- 1.7. Hayat her şeye rağmen hala güzel.
- 1.8. Anlayış
- 1.9. Sevince
- 1.10. Yaşamak, ortaya kendimizi sürdüğümüz bir kumardır.
- 1.11. Hayat çok garip
- 1.12. Çabalar bazen sonuç verir bazen vermez.
- 1.13. Woke Up This Morning
- 1.14. Karanlık
- 1.15. Hayat ara sıra yüzümü yıkadığım bir akarsu gibi
- 1.16. Nereye varmak istiyorsun?
- 1.17. Çocuk gibi görünmek çocuk olduğun anlamına gelmez
- 1.18. Cansu Dere
- 1.19. Bağırma amk sığırı
- 1.20. Gibi
- 1.21. Ağlama özgürlüğü
- 1.22. Zaman makinası
- 1.23. Değişim
- 1.24. Aynı şeyleri tekrar tekrar duymak insanı neden sinirlendiriyor?
- 1.25. Hava gibiyim
- 1.26. Parti kuralları
- 1.27. Tuz
- 1.28. Cırcır böceği eğleniyor muydu?
- 1.29. Martı kanadı
- 1.30. İçin de susunca yalnızlık zormuş.
- 1.31. Sinek
- 1.32. İntihar
- 1.33. Kaçağın şeyin yüzüne sağlam bir tokat indirmeden kaçma
- 1.34. Artık kendi kendime gülmek gücüme gitmiyor :)
- 1.35. Güzel bir gün
- 1.36. Yolcu yolunda gerek mi?
- 1.37. Hayat farklı karakterlerin baş rolünü oynadığı farklı episodelar gibi
- 1.38. Bu 10 şeyi kendinize yapmayın
- 1.39. Ölü
- 1.40. Alçı
- 1.41. Sezen abılam demiş
- 1.42. Pişmanlık
- 1.43. Güzel günler gelmeyebilir ama en azından bir an gelebilir.
- 1.44. Endişeli misin?
- 1.45. Mutlu son
- 1.46. Babalık
- 1.47. Protokol farkı
- 1.48. Martılara veda
- 1.49. Can
- 1.50. İnsanlar ve söyledikleri
- 1.51. Jenga
- 1.52. Sakinleştiremediklerimizden misiniz?
- 1.53. Üstü Kalsın
- 1.54. Olaylar - İnsanlar - Motivasyonlar
- 1.55. Odak Noktası - Onay Noktası
- 1.56. Psikiyatrist
- 1.57. Harcayamadığın bir paran, kullanamadığın bir zekan olması kadar acı verici bir şey yok
- 1.58. İnsanın doğası
- 1.59. Acımız
- 1.60. Hayat, bir türlü iyileşmeyen inatçı bir hastalık gibi, ölüm dışında bir çaresi yok.
- 1.61. Sanırım bu halde fazla uzağa gidemeyeceğim
- 1.62. Ben hep, Ben hiç
- 1.63. Fuck you!
- 1.64. Kahve dolabındaki gizli dünya
- 1.65. Düşünemedi
- 1.66. Bugün vapur çok kalabalıktı…
- 1.67. Basit düşünmek
- 1.68. Bazen bilgisayardaki ok ile bileğimi kesesim geliyor
- 1.69. Bu yol nereye gider?
- 1.70. Ebruli
- 1.71. Metod
- 1.72. Tavsiyeler
- 1.73. En kısa rüyam
- 1.74. Bazen pencereden atlayıp uçup gidesim geliyor
- 1.75. Bazen kendimden nefret ediyorum.
- 1.76. Beyin uyuşması
- 1.77. İsteksizlik -> Gereklilik -> Kararsızlık -> Geçici Felç!
- 1.78. Sığır seçmene, Seçme Sığır
- 1.79. Hayat akıp gidiyor
- 1.80. Bilmezlik
- 1.81. Saygı, Saygısızlık, Saygılılık [Doldurulacak]
- 1.82. Öküz evlatları
- 1.83. Ne yaptığım hakkında bir fikrim yok
- 1.84. Where is my mind?
- 1.85. Her şeyden tırsar oldum
- 1.86. İnsanlığın son bulacağı nokta
- 1.87. Kadın ve Erkek
- 1.88. İstiyorum - 2
- 1.89. Jump To Hyperspace
- 1.90. İstiyorum - 1
- 1.91. Düşünceler
- 1.92. Ne yapsam bilmiyorum?
- 1.93. Yalnızlığın yüzleri
- 1.94. Oh ne ala memleket?
- 1.95. Ben niye buradayım?
- 2. Bağlantılar
1 Yazılar
1.1 Acaba havanın açık ya da kapalı olması doğuştan kör insanları nasıl etkiliyor?
1.2 Reyhan güzel ottur
Tek başımıza bir dikili taş gibi dimdik mi yoksa kırılıp dökülerek çöl kumları gibi ayaklar altında mı olacağız?
Yanımızda ne bir anı ne de bir bardak su götürebileceğiz.
Elimizde avcumuzda, avuclarına oturduğumuz an var sadece.
Dere otunu sezmezdi diyecekler ardınızdan. Kekik midesini yakarmış diyecekler. Öbürü, ne münasebet, aksine kekik mideye iyi gelir diyecek. Diğeri diyecek ki garip bir adamdı muhterem, nevi şahsına münhasırdı diyecek. Sonra, sonra üzerinize örttükleri gazete uçacak bir rüzgarla. Rüzgar ne ki diyecek mefta, gelen o dur. Gelen sevgilidir belki bir an, belki de bir yarışın hedefidir diyecek gök yüzüne bakan feri gitmiş gözlerle.
Bir yudum su verin be şu adama. Bir yudum su verin de ne dediği anlaşılsın.
1.3 Yıldızlar
Sanki birini görmüş gibi doğruldu sonra yine başını otobüsün ıslak camını çekine çekine dayadı. Gördüğü o muydu? Ömründe bir defa canlı görüp cevap beklediği insan mıydı? Otobüs onu uzaklara, işe götürürken,cevap beklediği kişiden de uzaklaştırıyordu belki. Belki evrenin genişliyor olması ile bile ikisini uzaklaştırıyordu.Aynı gezegende birbirlerine yıldızlar kadar uzak insanlar.
1.4 Budvada dizili sözler
"Şiirden bir gemi yapmalı" dedi adam.
Gönüller yelken olmalı, dümensiz, küreksiz gemiler.
Kah rüzgara kapılmalı, kah ay ışığında çaresiz kalmalı.
Şiirden gemiler yapmalı.
Ellerimiz, ayaklarımız olmalı gemiler.
Enginlere kanat çırpmalı martılarla.
Deniz kokusu yaksa da ciğerlerimizi,
Halatlar kesse de bileklerimizi,
Gemileri bırakmamakı.
Burnumdan çaldığım bir ıslık,
Elinden tuttuğum ıslak bir yaprak,
Bir martı ve onun bacakları.
Ufku yok rotamızın,
Göz alabildiğine deniz burnumuzun ötesi.
Haydi kalemlere sarıl denizci.
Yapalım gemileri!
-—
Tuz ocaklarında tuz buz gönüllere,
Nereye giderler bilinmez.
Ancak konserve açacağı kadar yetenekli
Mızıka çalmayı bilmez bu eller.
—
Çocuk heyecanı ile attı adımları aşağı merdivenden,
Durdu, somurttu, büyüdü bir an.
Sonra sustu, mahcup oldu büyüdüğüne.
Varlığından bile emin olmadığın bir gezegende hava tahmini yapmaktı aşk. Tahminlerde hep fırtına çıkardı. Kimin umurunda gerçek(!!) hayat.
—
Yelkovan gaz verir gibi akrebe,
Hadi gülüm, ha gayret.
Ecele ne zahmet.
1.5 Tren
Hayaller, arkasından hüzünle el salladığımız, yolcularına gıpta ettiğimiz bir trendi.
Binemedik .mına kodumun trenine.
1.6 İnsanların çok konuşması üzerine
Susun amk!!
1.7 Hayat her şeye rağmen hala güzel.
Hayat her şeye rağmen hala güzel.
Ne yaşadın diyebilirsin, kalp kırıklıkları yetmez mi? Boşa çıkan beklentiler. Er ya da geç insan anlıyor kimseden elinde olmayan bir şeyi alamayacağını. Sevgi saksıda yetişmiyor. Kalplere tohumu ekilemiyor aşkın.
Aşk, bahçenizden özenle temizlediğiniz yabani otlar gibi. Bir anda bitiveriyor. Her şeye karşı yaşamaya çalışıyor. Diğerlerinden farklı. Her ne kadar beğenmesek de onu, sürekli tarlamızda arıyoruz.
Aşk, meyvesinin ne işe yaradığını bilemediğimiz yabani bir ot. Belki de bir işe yarar diye umuyoruz sadece…
1.8 Anlayış
Seni anladığımda hep çok geç olacak.
1.9 Sevince
Hayat, sevince cidden daha farklı oluyor. Nazilli otogarı bile.
1.10 Yaşamak, ortaya kendimizi sürdüğümüz bir kumardır.
1.11 Hayat çok garip
Hayat çok garip ya. Şu uğraştığım şeylere bak. Emacs kullanıyorum falan. Bi bakıyorsun ömür akıyor gidiyor. Sadece kullamıyorum sanırım. Yaşam tarzı haline getirmem, kişiselleştirmem emacsle zamanın daha farklı akmasına sebep oluyor.
Böyle şeyler işte.
1.12 Çabalar bazen sonuç verir bazen vermez.
1.13 Woke Up This Morning
1.14 Karanlık
Sadece gözleriyle görenenlerin üzerine karanlık çöker gün batımında.
1.15 Hayat ara sıra yüzümü yıkadığım bir akarsu gibi
1.16 Nereye varmak istiyorsun?
1.17 Çocuk gibi görünmek çocuk olduğun anlamına gelmez
1.18 Cansu Dere
Ne yazacağımı unuttum. Evet, iki arada bir derede kalan adamın hikayesi. Belki
de bu hikayeden çıkarmamız gereken adamın kendini dereye bırakmasıdır. Derede
hayatını kurabilir belki de. Akıntının üzerinde, akıntı ile birlikte. Kendine
has, müstakil bir hayat. Peki hayat bu kadar ayrık mıdır, derenin karşı
kıyıları gibi net bir şekilde.
Hayatımız düşündüğümüz kadar kötüleşecek mi? O günler gelecek mi? O günler
gelirse nerede olacağım?
1.19 Bağırma amk sığırı
Yanımdaki sığır bağıra bağıra konuşuyor.
Benim kağıt kaleme sarılma vaktim gelmiş. Onun trip attığını görmedim. Onun evlenmek istediğini görmedim. İstediğin zaman sarmaş dolaş ol.
Yoruldum, yorgunum.
1.20 Gibi
Karanlıktan korkmaya başladım tekrar.
Bu daha bir yetişkin korkusu.
Yüksek uçurumlardan korkmak gibi.
Soğuk bir tenden korkmak gibi.
Elleri hissetmek boğazında,
Bir yudum yalnızlıkta boğulmak gibi.
1.21 Ağlama özgürlüğü
O kızdıkca biz ağlar,
Biz ağladıkça o kızar, tokat atardı.
Erkek adam ağlamaz deyip sonra o da bizle ağlardı.
Erkeğiz, adam da olduk,
Bak hala ağlıyoruz baba.
İki artı ikinin dört ettiği kadar babamızdın.
İki çarpı ikinin dört ettiği kadar değildin.
Bu işte bir yanlışlık vardı.
Yaşama, konuşma, düşünme özğürlüğünün olmadığı şu dünyada
Ağlayıp insan olmak neden yasaktı?
1.22 Zaman makinası
Ikea'dan aldığı zaman makinasını nasıl birleştirileceğini tarif etmesi için usta çağıran yarı çıplak berber.
1.23 Değişim
Nereden başlasam bilmiyorum. Büyüyünce anlayacaksın lafları anlam kazanmaya başlıyor. Birisine bir şeyi nasıl anlatabilirsin ki! Sen ve o tamamen farklı evrenlerdesiniz. Tam anlamıyla böyle. İnsanın algısı kendine has bir evren yaratıyor. Zihni bu kendine özgü evrene yine kendine özgü bir tepki veriyor. Gerçeklik diye bir şey yok. Gerçek anlamda bir olgu yok. Deneyimleme var. Öz olan deneyimleme.
1.24 Aynı şeyleri tekrar tekrar duymak insanı neden sinirlendiriyor?
Farklı bir bilgi olabilir ama olmayabilir de. Dinlemeye tahammül edemememizin sebebi nedir? İnsanlar trollük yapmayı seviyor mu? Bütün paketleri okumak sorunda mıyız?
1.25 Hava gibiyim
Hava gibiyim.
Biraz kapalı ama gözleri dolmamış,
Hafif esintili, henuz hırçınlaşmamış.
1.26 Parti kuralları
Partiden sıkıldıysan,
- Ayrılma, balkona git, hava al.
- Kendine güzel bir içki al.
- Güzel bir kıza yaz.
- Partinin sensiz de devam edeceğini, ayrılmanın senin şansını azaltacağını düşün.
- Kendini tekrar konumlandır, acele etme.
1.27 Tuz
Tuzu bırakmak gibiydi ayrılık. Sevdiğin halde bırakmak. Aramak ama yine de kullanmamak
1.28 Cırcır böceği eğleniyor muydu?
1.29 Martı kanadı
Tutundum martının kanadına,
Aldı götürdü bir balıkcı barınağına.
Hoş beş sohbet ettik. Ağları diktik birlikte,
Geldi sıra balık yemeye.
Martı dur ne yapıyorsun dedi ızgarayı yakınca,
Dedi hamsinin tadı mı olur canı çıkınca.
1.30 İçin de susunca yalnızlık zormuş.
Kuşlar kanatlarını çırpmaz otururmuş elektrik tellerinde.
Rüzgar yağmurla birlikte olmak yerine önden gidip yalnız bırakırmış onu.
Karanfiller eski sevdicek kokarmış.
Yalnızken insan kendisi de susarmış.
1.31 Sinek
Sineklerden nefret ederdi. Hastalık taşıyan, iğrenç, sinir bozucu mahluklar. Kulağına konan sineği kovmak için kafasını o kadar hızlı döndürdü ki boynu kırıldı. Artık sinekleri dert etmesine gerek kalmamıştı.
1.32 İntihar
Oysa, ölmezsem fişimi çekin, ne olursa olsun öldürün diye yazmıştı intihar mektubuna. Nereden doğmuştu şu lanet yaşama sevinci tamamen felçliyken yatağinda.
1.33 Kaçağın şeyin yüzüne sağlam bir tokat indirmeden kaçma
1.34 Artık kendi kendime gülmek gücüme gitmiyor :)
1.35 Güzel bir gün
Güzel bir gün hevesle youtube'dan video izleybildiğin gündür bence.
1.36 Yolcu yolunda gerek mi?
Bu yeniden doğuşlardan bıktım. Bu seyahatlerden. Acaba daha yeteri kadar ölmedim mi? Kum çıkartacak kadar dibe inmedim mi? Eridiğimi hissediyorum. Hiç bir zaman istediğim gibi olamayacağımı hissediyorum. Neden Beethoven olamadığımın sebebi bu.
1.37 Hayat farklı karakterlerin baş rolünü oynadığı farklı episodelar gibi
1.38 Bu 10 şeyi kendinize yapmayın
- Asla ama asla kendinizi suçlamayın.
Her şey yaşanması gerektiği için yaşandı.
!! Bu başlık için söyleyeceklerim var. - Kendinize karşı dürüst olun.
Unutmayın, kandıramayacağınız tek kişi kendinizsiniz.
!! Bu başlık için de söyleyeceklerim var. - Kendinizi olduğunuzdan aşağı görmeyin.
- Geçmişte yaşamayı bırakın.
- İhtiyaçlarınızı görmezden gelmeyin.
- Yapacağınız şeyleri çok fazla düşünmeyin. Yapın gitsin.
- Fırsatlardan korkmayın.
- Başkaları için yaşamayı bırakın.
Aşırı fedakar olmayın. Patlayınca feci olur. - Sevmediğiniz şeyleri yapmayın.
- Hayallerinizi ertelemeyin.
1.39 Ölü
Zaten ölü olan bir şeyi tekrar öldüremezsin.
1.40 Alçı
Umarsızca sağa sola bakıp omuz silkti. Kayda değer bir değişiklik yoktu. On yıl önce başına gelenlerden sonra gözleri dışında her hangi bir uzvunu kendi iradesi dahilinde hareket ettirme yeteneğini kaybetmişti. Doktor, kısaca
"Artık iflah olmaz" anlamına gelen uzun bir şeyler söylemişti. Aslında onu da pek hatırlamıyordu.
Bir an her şeyi unutmuş paniklemişti. Lan kollar kıpırdamıyor. Tabi çok kısa bir an sürmüştü. Ne kadar alışırsa alışsın ara ara gözündeki gözlüğü arar gibi duruma yabancılaşabiliyordu.
Karşısındaki beyaz duvarda sıva izlerinin arasında yeni bir şekil gördü. Uzun zamandır nasıl gözünden kaçtığına şaşırdı. Basbaya çıplak bir kadın resmiydi. Otuzlarının sonunda. Büyük gögüslü, uzun saçlı bir kadın. Belki de rasgele anlarda yaşadığı ereksiyonun sebebi, şimdiye kadar farkında olmadığı bu görüntüydü.
Sakalını oynadığını hayal etti. Esnediğini hayal edip, bir daha uyanmamayı umut ederek uyudu.
Ne yazık ki uyandı.
1.41 Sezen abılam demiş
Dert bitmeyince, bildiğin çektiğine yetmeyince
Düşmanında kendini yakalayınca, bi daha kin gütmeyince
1.42 Pişmanlık
Ölümün pişmanlığı, şu ne yaşıyorum yerine şu an ne yaşayabilirdim düşüncesidir.
1.43 Güzel günler gelmeyebilir ama en azından bir an gelebilir.
1.44 Endişeli misin?
1.45 Mutlu son
Dünyada bu kadar hayal kırıklığı olmasaydı kimse filmlerde mutlu son beklemezdi.
1.46 Babalık
İki çocuğu olan bir baba gibiyiz. Bir elimizle hisleri bir elimizle gerçekleri tutarız. Birinin elini bırakırsak çocuk büyüyünce götümüzden kan alır
1.47 Protokol farkı
Ben TCP kullanıyordum o ise UDP.
1.48 Martılara veda
Elveda martılar.
Aranızdan gitme vaktim geldi.
Yıllarca size öykündüm aşağıdan.
Kendimi sizden birisi gibi hissetmek için,
Elimden geleni yaptım.
Arkadaşlarım da size benzetmedi değil.
Ben martı olamadım.
Kollarınızı açıp beni beklediniz ama
Ben size yaklaşamadım.
Martılar,
bembeyaz arkadaşlarım.
Ekmeğiniz bol, rüzgarınız daim olsun.
Elveda…
1.49 Can
Gözlerinin yuvalarından dışarı bakıyorum. Ne kadar çıkıp gitmek istesem de gidersem ikimizin de yok olacağını biliyorum. Belki etkimiz kalacak. Ama biz olmayacağız. Ne sen sen olacaksın ne de ben ben.
1.50 İnsanlar ve söyledikleri
İnsanların söylediklerini daha iyi anlamaya başladığımı düşünüyorum. Bu kendi kendine düşünüp kurmak değil. Çevremdeki insanlar iyi insanlar ve benim de iyiliğimi düşünüyorlar. Söylenenlere düz bakmak yerine altındaki duyguyu ve alternatif düşünceleri daha iyi anlamaya çalışacağım. Onlar kendi yöntemleri ile bana duygusal ve mantıksal olarak yardım etmeye çalışıyorlar.
1.51 Jenga
Hayatımız Jenga oyunu gibi. Çocukken dizilişe bağlı olarak görece sağlam oluyoruz. Sonra yükselmek veya ilerlemek için bir şeylerin yerini değiştirmeye başlıyoruz. Farklı bir şeye dönüşüyoruz. Hamlelerimize bağlı olarak denge değerimiz değişiyor. Ortaya koyduğumuz ben değişiyor.
1.52 Sakinleştiremediklerimizden misiniz?
1.53 Üstü Kalsın
Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir… Üstü kalsın…
Cemal SÜREYA
1.54 Olaylar - İnsanlar - Motivasyonlar
1.55 Odak Noktası - Onay Noktası
1.56 Psikiyatrist
Psikiyatriste gider ve intihar etmek istediğinizi söylersiniz. Sizden intihar etmeyeceğinize dair söz vermenizi ister. Hah amına koyayım, söz verince oldu.
1.57 Harcayamadığın bir paran, kullanamadığın bir zekan olması kadar acı verici bir şey yok
1.58 İnsanın doğası
İnsanın doğası anarşizm olmalı. En azından insandan bir miktar önceki evrenin. Koyulmamış kuralların olduğu bir dünya. Kanunlar, güçlüyü çoğunluğa, bireyi de güçlüye karşı korur. Saygıdan, cinsel ahlaktan vb bahsederken insanın aklına hep normlar geliyor. Saygısızlığı, cinsel ahlaksızlığı ne belirliyor? Biri ya da birilerinin oluşturduğu normlar. Birisine saygısız derken sizin saygı anlayışını paylaşıyor ve en azından kınıyorsunuz.
Bazı şeylere kural denir, bazı şeyler adları kural olmasa da kuraldır.
1.59 Acımız
Asla acının hiç gelmeyecek bir yabancı ya da hiç gitmeyecek bir akraba olduğunu düşünmemeliyiz. Acımız öz kardeşimiz gibi bizden, şimdi burada değilse bile gelecek, gelmişse bir gün elbet gidecek
1.60 Hayat, bir türlü iyileşmeyen inatçı bir hastalık gibi, ölüm dışında bir çaresi yok.
Ne kadar mutlu olsak da hayat bitmek zorunda. Açlıktan ya da kurşun yarasıyla, yatakta ya da ayakta, zihinlerde acının bitmesi için hayat bitmeli.
1.61 Sanırım bu halde fazla uzağa gidemeyeceğim
1.62 Ben hep, Ben hiç
1.63 Fuck you!
1.64 Kahve dolabındaki gizli dünya
- Kahve dolabı, gizli bir dünyanın kapısı. Içerde çeşit çeşit karakter var. Renkli bitki çayları tarz abidesi. Diğerlerini yok sayıyor. Sürekli birlikte takılıyor. Çıt kırıldımlar. Kağıttan giysileri. Nescafe ve kahve kreması ise mahallenin havalı delikanlısı ve onun yancısı gibi. Onlar da hep birlikte. Sert görünüşlüler. Ağır ve mağrur. Siyah çay ise milyonları anlatır gibi. Birbirinin aynı. Çıt kırıldım ama birlikte bir ağırlıkları var. Belki meyva çayları gibi renkli değiller ama netler.
- Bazen kahve dolabının içine giresim geliyor. Yeni bir dünyaya açılır gibi. Bağları koparmış. Özgür gibi. Muhtelemen bir içecek olmadığım için beni pek sallamazlar ama ben ortalığı karıştırabilirim. Her şirket çalışanı bunu düşünmüş müdür acaba? Kahve dolabının kapağını, Alice Harikalar
Diyarındaki tavşan deliği olarak hayal etmiş midir? Yaşamak kitap yazmanın en iyi yolu mudur?
1.65 Düşünemedi
Kimisi insanlar neden intihar eder diye düşünür. Oysa cevap basittir. Sadece başka bir çıkış yolu düşünemezler.
Ve her intihar insanı öldürmez…
1.66 Bugün vapur çok kalabalıktı…
Bugün vapur çok kalabalık. Belki de hava iyileşti sanırım. Normalde üst kısım bu kadar insan, gürültü olmuyordu. Hava yeni yıl öncesi bir güzellik mi yapıyor acaba. Bunlar hep edebi latifeler. Ne havanın bizi sakladığı var ne de yeni yılda haberi. Apayrı bir modüldeki sınıfın, diğer bir modüldeki sınıfın özel verisini bilmesi gibi bir şey bu.
Dün patron güzel bir terim kullandı. Vagon dedi insanların konuşmalarındaki tuzaklara. Sanırım iş konuşmaları, birini state'ini öğrenmek ve değiştirmeye çalışmak dışında anlamsız. Zaten başka nasıl bir amacınız olabilir ki. Vagon da burada da konuşmadaki karşı tarafın state'ini bir durumdan başka bir duruma geçiren motivasyon ve yönlendirmeler oluyor. Yabancılar motivasyon yerine leverage diyor sanırım. Hoş motivasyon da yabancı kaynaklı. Bakalım türkçe karşılığı neymiş. Tdk “güdüleme, isteklendirme” diyor. Bu da bir çeşit yönlendirme o zaman. Zaten karşıdakini istediğiniz duruma geçmesi için sebepler veriyorsunuz.
1.67 Basit düşünmek
Basit düşünmek nedir? Hep zihin programlamadan bahsederler. İlk başlarda bu konuya mesafeyi yaklaşıyordum. Zihninizi programlayın. Hayatınızı yeniden keşfedin. Uçun, kaçın, zengin olun vs. Bunlar gerçeklerin önündeki maddi kaygıların oluşturduğu bir sis bulutu.
Basit düşünmek nedir? Hedef 'e odaklı olmak mı? Hedef 'e giderken dikkat dağıtıcılardan uzak durmak ve dikkatin dağıldığını fark edip geri dönebilmek mi? Yoksa Hedef 'e ulaşmak için en basit yolları mı seçmek? Sanırım son söylediğim daha Hedef 'e yakın.
Bir durum üzerinden gidelim. Yazı yazmayı seviyorum. Yazdıklarımı internet üzerinde barındırmak kalıcılık bakımından iyi oluyor. Peki bunun için ne kullanıyorum? Emacs, OrgMode, github, githubio. Peki bu yaptığım bunu yapmak için en basit yöntem mi?
Neden github.io? Çünkü hosting ile uğraşmak istemedim.
Neden emacs? İçerik hazırlamak için zaten neredeyse her gün kullandığım bir uygulamayı kullanmak fazladan gereksinimleri ortadan kaldırıyor. Sadece o uygulama konusunda bazı yeni şeyler öğrenmek gerekiyor.
Peki probleme geri dönelim. Yazılarımı ücret olmadan ve yenilemek ile uğraşmadan basit bir şekilde yayınlamak. Daha basit nasıl yapılabilirdi.
Bedava hosting araştırıp içeriği notepad gibi bir metin editöründe html ile hazırlayabilirdim.
Bu olasılığın karşıma çıkartacağı sorunlar;
- Hosting firması, kayıt yenileme, epostalar ile uğraşmam gerekirdi.
- HTML içeriğini emacs orgmode ile yaptığım kadar rahat yapamazdım.
O zaman probleme basit ve işe yarar bir çözüm oluşturmuş oldum mu?
1.68 Bazen bilgisayardaki ok ile bileğimi kesesim geliyor
1.69 Bu yol nereye gider?
Yolumun götürdüğü yerden başka bir yere mi gitmek istiyorum?
1.70 Ebruli
Hayat bu işte, bir şarkı dinlemek için kırk takla atmak. Hayatın hiç bir yere varmadığı düşüncesi. Anca yazmak. Kimseye faydası olmayan yazılar. İnsana boşa kürek çektiğini hissettiriyor. Hiç ulaşılamayacak güçlerin peşinden koşan küçük çocuklar gibi yaşamak. Hayat, hayallerimizdeki gibi değil. Hayat gördüğümüz gibi bile değil. Hayat can çekişen bir kumru. Kediler üstüne üşüşmüş.
1.71 Metod
- Tanımla
- Ayıkla
- Hatırla
- Kurgula
- Uygula
1.72 Tavsiyeler
İhtiyacın yoksa
ARAMA,
TIKLAMA,
SAKLAMA,
DİKKATİNİ HARCAMA!!
- AZ YAZ, ÇOK DÜŞÜN.
1.73 En kısa rüyam
"Hayır, imkansız" dedim ve uyandım…
1.74 Bazen pencereden atlayıp uçup gidesim geliyor
1.75 Bazen kendimden nefret ediyorum.
Bazen kendimden nefret ediyorum. Başka insanların yaptıklarını, tanıdığım insanların ne yaptıklarını görüyorum ve kendime kızıyorum nefret ediyorum.
Fuck you!!
1.76 Beyin uyuşması
Ne yapacağımı bilmiyorum. Olduğum halden çıkmak için ne yapmak gerekir bilmiyorum. Belki de bir süre böyle durmalıyım ama iş yerinden böyle durmak tehlikeli olabilir.
1.77 İsteksizlik -> Gereklilik -> Kararsızlık -> Geçici Felç!
1.78 Sığır seçmene, Seçme Sığır
Başımıza yönetici, karar verici olarak öyle ahlaksız, karaktersiz vb. insanları seçmiş olduğumuzu görmek. Siyasetin varlığı, adeta ahlaksızlığın, karaktersizliğin taçlandırılması. Böyle bir dünyada nasıl yaşayabiliyoruz?
1.79 Hayat akıp gidiyor
Hayat akıp gidiyor. Her an içimizde bir sürü ölüm ve doğum oluyor. Çevremizdeki büyük ölümler bizi çok üzüyor ama içimizdeki ölümlere karşı daha umursamaz davranıyoruz. Kimi farkında değil, kimi farkında ama umursamıyor. Hücreler ölüyor, duygular ölüyor, düşünceler ölüyor.
1.80 Bilmezlik
Bir bilmezlik hali içindeyim. Şu anda nasıl bir konumda olduğumu bilmiyorum.
Aslında bir çok insan bilmezlik halinde. Kendimizi ne kadar biliyoruz. Belki de kullandığım bilgisayarı, kendimi bildiğimden daha iyi biliyorum. İnsanın ucunu bucağını bilmek mümkün mü?
Sınırlı varlıklar olduğumuzu düşünüyorum. Aslına bakarsanız çoğu şey sınırlı. Sadece gezip göremediğimiz yerleri var insanın. Orada insan kalmayana kadar yürüyemedik belki de. İnsandan aşağı ya da yukarı bakamadık. İnsanın ötesinde ne var? Insan sürekli genişleyen bir varlık mı?
Yoksa sadece yeni şeyler öğrendiğimiz için genişlediğimizi mi düşünüyoruz. Belki de insan, içinde sonsuza değin dönüp duracağın bir labirent…
1.81 Saygı, Saygısızlık, Saygılılık [Doldurulacak]
1.82 Öküz evlatları
Evrim teorisine inanıyorum ama insanın atasının maymun olduğunu düşünmüyorum. Bence insan doğrudan öküzden evrilmiş. Bazı insanlar evrim geçirip maymuna evriliyor.
1.83 Ne yaptığım hakkında bir fikrim yok
Cidden 3 haftadır ne yaptığım konusunda neredeyse hiç bir fikrim yok. Sanırım beynim "Yeter amk!" sinyalleri veriyor. İşin kötüsü ne yapmam gerekiyor onu da bilmiyorum. Bir süredir, hiç bir şey yapmamayı deniyorum. Lakin bunda da pek başarılı olduğum söylenemez. Kurtarıcı olarak gördüğüm ve dört gözle beklediğim hafta sonları yardımcı olmuyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bilgisayarım nerede kaldı?
1.84 Where is my mind?
1.85 Her şeyden tırsar oldum
O kadar düşünemiyorum ki her şeyden tırsar oldum. Acaba her şey ayrı mı yazılıyordu?
1.86 İnsanlığın son bulacağı nokta
Bence insanlığın son bulacağı nokta, dikkatini tamamen faydasız olan şeylere odakladığı noktadır. O anda insanlık fiilen olmasa da zihnen yok olacaktır.
1.87 Kadın ve Erkek
Karısını döve döve öldüren adam, 13 ay ceza alıp yattığı süre göz önünde bulundurularak serbest bırakılmış. Tecavüzcüsünü öldüren kadına müebbet hapis cezası verilmiş.
Burada iki nokta var.
- Kadın ve Erkek konusunda eşitsizlik
- Elde edilen bilgiye olan güvensizlik
1.88 İstiyorum - 2
Yazar olmak istiyorum. Köşe yazıları, kitaplar yazmak istiyorum. Ama ortalıkta olmak istemiyorum. Yüzüm görünsün istemiyorum.
1.89 Jump To Hyperspace
Sanırım böyle bir atlayışa ihtiyacım var. Kafamdaki sorunları çözemiyorum.
1.90 İstiyorum - 1
Programlama dilleri ile ilgilenmek, farklı paradigmaları araştırmak kullanmak istiyorum.
Avcılar ve atıcılar derneğine Atıcı olarak kayıt olmak, ara sıra atıcılık yapmak istiyorum.
1.91 Düşünceler
Bu sabah işe 1030 gitmem gerekirken 0830 da gitti. Bunu iskelede fark ettim. Bari güzel bir kahvaltı yapayım dedim. Kahvaltımı alıp kasaya yakın bir masaya oturdum. Tabi bilinçli olarak değil. Sadece dışarıda yer olmadığı için. ıçeri giren iki kişi dikkatimi çekti. Giyimleri ve duruşları diğerlerine göre farklıydı. ılk düşüncem giyimlerinden dolayı kasıntı olduklarını düşünmemdi. Asıl ilgimi çeken adamlardan birisinin nasıl sipariş verdiği idi. "2 boyoz istiyorum" dedi. Diğerleri nasıl sipariş veriyor diye dinledim. Neredeyse herkes "2 boyoz alayım" dedi. Sonra dükkana geldim. Dün akşamdan beri düşündüğüm bir konuya programlama dili paradigmalarına tekrar bakayım dedi. ışte o an ne "istediğimi" ve ne "aldığımı" anladım.
1.92 Ne yapsam bilmiyorum?
Hayatımda ne yapacağımı bilmediğim bir sürü zaman oldu. Şimdi ne yapacağımı düşünüyorum. Şu anda ne olduğunu da bilmiyorum. Tek bildiğim şey şu gibi bir şey de söyleyemiyorum.
1.93 Yalnızlığın yüzleri
Bazen yalnız olmanın güzel olduğu zamanlar oluyor. Sizi tutan birisi olmasındansa yalnızlığın özgürlüğünü hissetmek.
(Cum Haz 12 10:35:17 Türkiye Yaz Saati 2015)
1.94 Oh ne ala memleket?
Sen düşün düşün, sonra eyleme geçen alıp gitsin. Ne ala memleket!!
1.95 Ben niye buradayım?
Adamı olmayacak yere koyarsan o da sana sorar.